Hepimiz çocukluklarımızı bir kenara bırakıp kendilerini geliştirmeye çalışan kocaman insanlar olsak da, içimizdeki o çocuk hiçbir zaman büyümüyor. Çocuk parklarında, tahterevalli’nin yanından geçerken veya salıncakların kenarından geçerken, o tahterevalliye, o salıncağa binme isteği geliyor anında aklımıza. Küçük çocuklar gibi eğlenmek isteriz adeta. Bütün enerjimiz bitene kadar çıkmak istemeyiz oradan. Peki 23 Nisan nasıl çocuklara armağan edildi? Bu tarihte tam olarak ne olmuştu? Gelin bir göz atalım.
23 Nisan 1920, Milli Meclisimizin açılış yıl dönümüdür. Bu ve 23 Nisan’dan önceki tarih aralığında, o yıllarda Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulmadan önce ecdadımız Osmanlı Devleti vardı. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Devlet çöküş dönemine girmiş, Memleketin dört bir yanı bilfiil işgal edilmişti. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde açılan Meclis-i Mebusan (Diğer adıyla Mebusan Meclisi. 28 Aralık 1876 tarihinde kurulmuş olan bu meclis, Padişah’tan sonra gelen en önemli yönetim merkezlerinden birini temsil ediyordu. Bu durum demokrasinin ve yönetimde halkın da söz sahibi olduğunun en açık göstergesiydi.) Ingiltere, Fransa, Yunanistan ve Italya gibi devletlerin işgali altındaydı. Gazi Mustafa Kemal Paşa bu yıllarda tamamen halkın bağrığından kopmuş ve bu halkın sevip saygı duyduğu Milletvekillerinden oluşmuş bir meclisin kurulmasını istiyordu. O dönemlerde Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Reisi’idi. Işgal altında olan bir meclisin sağlıklı bir şekilde yönetilmeyeceğini, Devletin bekaası için sıkıntılı bir durum oluşturduğunu ifade ediyordu. [1][2][3][4]
Tarih 23 Nisan 1920’yi vurduğunda Meclis’in Ankara’da kurulmasında karar kılındı. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Reisi Mustafa Kemal Paşa ve Cemiyetin ileri gelenleri ile birlikte, Cuma namazlarını kıldıktan sonra, okunan dualarla Meclisin açılımı gerçekleştirildi. (Not: 23 Nisan 1920, Cuma gününe tekabül ediyordu.)
1920 yılından itibaren Devletin yönetimi, bu Meclis’te gerçekleştirildi. Kurulduğunda adı Büyük Millet Meclisi’idi. Meclisin ilk başkanı yaşça olgun biri seçildi. (Sonradan oy birliği ile yeni Meclis Başkanı Mustafa Kemal Paşa olmuştur.) Ayrıca bu Meclis, hem Gazi hemde Harp Meclisi’dir. Bunun sebebi; Inönü Muharebeleri, Sakarya Meydan Muharebesi, Büyük Kurtuluş Savaşı (Diğer adıyla Büyük Taarruz) bu meclis üzerinden yönetilmesidir. Gazi Mustafa Kemal Paşa, Başkomutanlık unvanını, Atatürk soyadını, Mareşal rütbesini de bu Meclis aracılığıyla almıştır. Gazi Meclisi denmesinin bir diğer sebebi, bu saymış olduğum Muharebelerde Meclis’in ileri gelen Milletvekillerinden bazıları da rol almış, kimileri Şehit kimileri Gazi olmuştur. Eskiden Ordu Komutanlığı yapmış, Alay Komutanlığı yapmış Subaylar da sonradan Milletvekili olmuşlardır.[5][6][7][8]
Normalde 23 Nisan, Milli Hakimiyet Bayramı’idi. 1927 yılına kadar bu şekilde kutlanıyordu. Tarih 23 Nisan 1927’yi gösterdiğinde Himaye-i Etfal (günümüz: Çocuk Esirgeme Kurumu) tarafından ‘Çocuk Bayramı’ olarak duyurusu yapılmıştı. Bu olayı öğrenen Gazi Mustafa Kemal Paşa ve beraberinde gelen Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu bayramı Şehit ve Gazi çocukları başta olmak üzere, Türk çocuklarına ve bütün dünya çocuklarına armağan etmiştir.[9] ([5] numaralı kaynak kısmından daha fazla bilgi alabilirsiniz.)
Kaynaklar
[1] https://tr.wikipedia.org/wiki/I._D%C3%BCnya_Sava%C5%9F%C4%B1
[2] https://tr.wikipedia.org/wiki/Mondros_M%C3%BCtarekesi
[3] https://tr.wikipedia.org/wiki/Meclis-i_Meb%C3%BBsan
[4] https://tr.wikipedia.org/wiki/Anadolu_ve_Rumeli_M%C3%BCd%C3%A2faa-i_Hukuk_Cemiyeti
[5] https://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrkiye_B%C3%BCy%C3%BCk_Millet_Meclisi
[6] https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/inonu-muharebeleri/
[7] https://tr.wikipedia.org/wiki/Sakarya_Meydan_Muharebesi
[8] https://tr.wikipedia.org/wiki/B%C3%BCy%C3%BCk_Taarruz
[9] https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/turkiye-himaye-i-etfal-cemiyeti/